Tam 6 ay doluyor yarın...
Daha iyiyim, daha anlaşılır, daha makulum sanki...
Bir kaç gün önceki konuşuyim kafasında değilim. Olmayanı oldurmaya çalışmak, vazgeçememek, gözünün önünde olup kendimi unutturmamak çabam.
Biliyorum ki hayatında olmadığım sürece azalarak unutucak beni, benim onu olduğu gibi.
O onlarca yıl geliyor aklıma. Nasıl heba ettim?
Ettik.
O zaman evlensek 15-16 yaşında çocuğumuz olabilirdi. Ama biz birbirimizin elini bile tutamadık.
Kader diyorum. Hayat yolumuzda yaşanacak böyle bir yazı varmış. Benim gibi bir kuduruğu sakinleştirip mazbut bir hayat yaşamam için böyle bir aşkla bağlanmam gerekiyormuş.
Ama inkar etmiycem insan böyle uslu durmanın, aşkla bağlanmanın ödülünü bekliyor. 17 sene sonra dönüp gitmek, onca yılın sevgisinin emeğinin sadece yalnızlık olduğunu görmek ağır geliyor. Vazgeçemiyor işte.
Bugün keşke 6 ay önceki görüşmemizde helallik isteseydim diye geçirdim içimden. Sonra ben helal ediyor muyum diye düşündüm.
Dürüstçe edemedim biliyor musun? Zaten onu etsem bitiricem bu işi kafamda onu anladım. Onun için bitmiyor.
Hala kıskanıyorum, umrumda değil diyemiyorum. Umutsuzca haberdar olmayı istiyorum ondan.
Ama diğer yandan da ona doğru hiç bir adım atmama konusunda da dirayetliyim hala.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Özgür bırak ruhunu