24 Nisan 2018 Salı

Bitti mi sanki?

Geçti mi acaba?

Demet Akalın'ın kocasını evlenmye ikna etme taktiği çok tanıdık geldi. Hatta sevgilinizi 6 ayda nikah masasına oturtun spotuyla bangırdıyordu.

6 ayın dolmasına kısa bir süre kaldı. Benim ki taktik değildi ama gerçekti. Olmayacaksa hiç olmasın olacaksa da bir şey yapsın artık. 

Bu günlerde mantık ve akılda zirve yapmış durumdayım. Ona hak veriyor kendime de hak veriyorum ve artık gerçeklere dönmem gerekliliğinin bilincine varıyorum.

Her şeyi ben olmasını istediğim gibi bekledim hayal ettim, olmayınca da göz yaşı çukuru. 

O beni hiç sevmedi mi, gerçekten farkında değil miydi? Sevdi, farkındaydı da... bazı şeylerden de özellikle kaçındı... yani hiç bir zaman ölümüne kanka değil ama çok yakın ve çok özeldik. 

Evlenince büyü biter ya. Onun büyüsü biterse neyine sinir olurum diye düşündüm. Her şeye bir kulp bulmasına beğenmemesine, gizemli olmasına hiç bi şey söylememesine -şu an çok öyle değildi ama kardeşlerine karşı olan halini düşündükçe her an yapabilir- 

Neyse işte yani, böyle bir ihtimal olmadığına göre çok da düşünmeye gerek yok. 

Heh bi de şunu hatırladım.

Uzun süredir görüşmediği bir insanla bir yerde karşılaşsa gidip selam vermez, aramaz gibi huyları ya da çekimserliği vardır. Kendisi söylemişti. 

Yani ben öyle herhangi biri değilim ama kendiliğinden gelip de naber demez yani. 

Yine bir neyse deyip, önceleri kendimi suçlu ve yenik hissederken artık öyle hissetmiyorum. Ama iş yerine de gidip karşılaşma ortamı yaratmam. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Özgür bırak ruhunu