Kim kime ne değer verir bilinmez ama insanın kendini değersiz hissetmesi en kötüsü
Bugünlerde yine o sularda dolanıyorum 😔
Bilinçli olduğum için o yollardan gide gele aynı çukurlara düşmemeye çalışarak bu yoldan çıkmaya çalışıyorum.
Gerçekten şu hayatta en güzel düşüncelerimin aktığı gerçekten iç sesimle konuşabildiğim iki yer var.
Biri duşun altı
Diğeri de yazarken
Ama gel gör ki duştayken o düşünceler yazıya dökülemeden uçup gidiyor tıpkı şimdi olduğu gibi
Neyse bi yerleden başlamalı
Netflix’de Zeytin Ağacı izlendi, Seninle Başlamadı kitabı zaten iki sene önce okundu. Etki diziden değil kitapta okuduklarım kendime aldığım notları bana tekrar hatırlatması.
Kolay unutuyorum.
Değersizlik hissime yeniden dönersek, ben berbere tekrar gitmeye başladığımda önemli kararlarımı sağlıklı düşünerek uyguladım, sonrası için planlar yaptım. Ama o sonrası planları öyle kulağa hoş gelen fikirler olarak hala var ama hiç bir şey yapmıyorum.
Yani görev tanımı ve bölümü dışında hayatım aynı ve haliyle bir süre sonra aynı kuyulara farklı nedenlerle düşmem çok normal. Bunun için bir seansa gerek yok. Bak çözdüm kendimi (duşta oldu)
Şu kitap, dizi, bizim aile 🤔
Baba tarafının detaylarına vakıf değilim ama anne tarafında tüm nesillere yetecek malzeme var gibi.
Bizim ailenin kadınlarında dişilik baskılanmış bence.
Ama neden?
Anne annem o dönemin şartlarına göre tek çocuk. Dedenin bi hastalığı varmış, Batum’a gidip gelirken ordan hastalık kapmış ondan olmamış başka diyolar. Anneannemin bencilliği, acımasızlığı annesine bile yaşlılığında kötü davranışı bana çok farklı şeyler düşündürüyor. fazla filn izlemiş de olabilirim 😆
Tamam onlarda dişilik olmayabilir ama ben bu yokluğun bilincinde olarak güçlendirmeliyim.
Kova dolunayına yürüyormuşuz. Ondan mı benim bu dalgalanmalarum.
Bi türlü ev, araba bi şey alamıyorum. Almamak için bahaneler üretiyorum. Paramın bitmesinden mi korkuyorum. Bankadaki çok haneli rakamı görmek beni güvende mi hissettiriyor?🤔
Evet çocukken maddi sıkıntıları çok net hissederek büyüdük, çok çok şükür bugünümüze. 🙏🏻
Ama o yer eden çocuk ruhuna hep gardını mı aldırıyor insana?
Her şeyi de böyle geçmişe bağlayıp kendini haklı çıkarmaya çalışmak çözüm mü? (Ki Berber de buna benzer bir şey söylemişti ben geçmişte yaşadığım travma diye nitelendirdiğim şeyleri bugünki çöküntülerime bağladığımda)
İnsan kendine acımak, yükünü hafifletmek için böyle şeylere sığınıyor. Bu da son derece normal aslında. Ayağının üzerine basamıyorsan bastondan güç alırsın.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Özgür bırak ruhunu