14 Kasım 2016 Pazartesi

Aydınlanma

Pazar sabahı güneş doğmasına yakın bir aydınlanma geldi. Aydınlanma demeyelim de iç ses konuştu diyelim.

Bunca senedir hep hayatını onun etrafinda döndürdün.

Ayda yılda bir görüşeceksiniz diye her hafta sonunu her akşamını sanki onunla buluşacakmışsınız gibi hazırdın.

Böyle diye diye 10+ yıllar geçti...

Hak verdim iç sese tüm pazar günü her günü her anı onu, onunla ilgili şeyleri düşünmekten alıkoymaya çalıştım kendimi.

Haklıydı iç ses...

Bu sabah da aynı düşünceyle kalktım devam ettim, sabahın o ilk saatlerinde uyku uyanıklık arası yine içerden ses geldi.

Ama o zaman aşk olmaz ki bu...

Aşk olduğu için sen her an her dakika onu düşünüyorsun, onunla olmanın yollarını arıyorsun...

Eğer sen onu düşünmeden yaşamaya başlayabilir ve hayatına devam edebilirsen artık aşık değilsindir ona.

Seviyorsundur ama aşık değilsindir.

Şimdi yazarken iç sesim yine düşünüyor kendi kendine...

Bi an ona sormayı düşündü...

Sana aşık olarak mı devam etmemi istiyorsun yoksa sadece sevmemi mi?

Bilemedim.

10 gündür iletişim kurmuyorum onunla, en son hayal kırıklığımı söylemiştim açık açık ve bunalıma girdiğimi bir ara beni çıkarmasını söylemiştim.

Çıkarmadı, hiç bi'şey yapmadı.

İşte ben de yapmıyorum bu sefer, bakalım ne kadar sürecek bu durum?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Özgür bırak ruhunu