Hafta genelinde toparlayıcıydı 🙏🏻
Normalleştiği, öz güvenimin yükseldiği, kendimi yukarı çekebildiğim bir hafta oldu
Çarşamba akşamı görüşme teklif edecek kadar ama uygun değildi
Sabah hazırlanırken beyaz etek, siyah askılı triko, kırmızı hırka ve kırmızı ayakkabı kombinime kırmızı 💄 bile sürdüm.
Çok hoşlanmasam da birlikte çalıştığım arkadaşa yakın davranma rolünü başarıyla oynadım. Daha role adım atar atmaz,”parlıyorsun bir şey mi yaptırdın?” İltifatını aldım.
bu gaz iyi geldi, demek ki neymiş? Kuyruğu hep dik tutucan 🐈
Ondan istediğim kitabı perşembe günü göndermişti
Gece yarısı kütüphanesi…
Cuma sabahı elimde okumaya devam ettiğim bir kitap olmasına rağmen onu okumaya karar verdim.
30. Saatte kitap bitmişti 🙈📚
4 senedir piyasada olan adını sıklıkla duyduğum bir kitap olmasına rağmen, hiç ilgimi çekmedi.
İnanıyorum ki, kitaplar zamanı geldiğinde kendileri giriyor hayatıma. Kitaplar yoluyla hayattan alıyorum mesajlarımı.
Ve kitap…
Mükemmel bir eş zamanlılık 🙏🏻🦋
Son günlerde yaşadığım duygu durumu daha ilk sayfalarda karşıma çıktı.
Haliyle devamında da kendi kütüphanemi düşündüm.
Pişmanlıklar kitabım olmadığını fark ettim.
Çünkü hayatımın akışını değiştirecek yol ayrımları ya da tercihlerim olmadı. Hep en sonuna kadar bekleyip kaderin beni götürdüğü yöne gittim. Başka alternatifim olmadı.
Kendi yaptığım tercihlerimde de lisedeki bölüm tercihim gibi iyi ki diyorum.
Pişman olduğum şey, hayatımın ilk yıllarındaki gönül ilişkilerim olabilir.
Ama bu akşam Juno astrology’nin şu sözü her şeyi o kadar güzel özetledi.
Tarif edilen aşk, bir insanın önemsenme ve sevilme ihtiyacını, travmalarını tetikleyen birine yansıtmasından ibaret.
