Geçenlerde kisisel posta kutuma arada bir bakip gereksiz seyleri silmem gerektigini idrak ettigim dönemde en yüksek boyutlu dosyalardan baslayarak silmeye basladim.
2012'ye kadar giden büyük dosyalardan birinde
"bana kizgin misin?" diye balayan bir giris var.
Devaminda da ayrildiktan sonra vardin mi dive sorardin ama bu sefer sormadin dive beklentimi dile getirmisim.
Birkaç sene önce yine bir benzerini yasamadim
Mi?
Ama artik sormuyorum.
Düsüncelerimin neden önemsiz oldugunu ne zamandan beri daha fazla susar oldugumu düsünürken, is yasamim yapti beni böyle dedim
önce.
Sessiz kalmanin daha az çatisma yaratmasi, söylediklerinin önerilerinin zaten sorulmus olmak için soruldugunu bildiginden onlarin duymak istediklerini soyleyip geçip gitmek her seyi kolaylastirdı.
Çok uzun yillar bu sekilde davranmak hayatinin tum yerlerine bulasiyor.
Bugün de o yazisma geldi aklima.
Özel hayatimda da susmak, oldugu gibi kabullenmek daha huzurlu geldi.
Geçmiste sorgulamisligim, hesap sormuslugum, talep etmisligim var. Ama karsiliginda duyulmamazlik, görülmemezlik yaninda olmasini istediginin senden uzaklasmasi vardi.
Eee n'oldu o zaman?
Hadi burda da sus, soyleme
Sonra sözcüklerinin ne anlami kaliyor.
Ama su bir gercek ki baskalar degil seni susturan.
Sensin
Baskalarinin istedigi gibi olmak için sen kendini sınırlıyorsun.
Annenin çocuguna yapiyor dedigi seyi sen kendine yapiyorsun
Bas bas bagirsan da ben kendimi seviyorum diye, gerçekten sevdigine inanir miyim bunlara bakip.
Gecmise mazi deyip gerçekten kendimi öncelige koyup, her kosulda yaninda olup sevecegime soz versem