Dün akşam uzun zamandır ilk kez bir arkadaşımda kaldım. Keyifli ve güzel br akşamdı.
Tabi ki bol bol konuştuk.
Güzel bir tespiti oldu senin evlenmeye niyetin yok, onunla evlenmeye var.
Onun dışında kapalısın
O da o tarafa hiç yanaşmadığından ilerleme mümkün değil.
Diğer yandan senin hayatında değişikilk yapmaya en kolay gücünün yettiği, en toplumca kabul göreceğ herkese zorlanmadan derdini anlatacağın işi bırakmak olduğu için ona sarılıyorsun.
Derdin iş değil.
O
Evdeki sorumlulukların
Ondan da evden de istifa etmeyecğinden, edemeyeceğinden işe çevirdin bütün okları.
Haksızsın diyemedim.
Çünkü doğru.
O güvenli liman. İşte böyle arada beni boşlayııp clubber hayatında beni şatodaki odamda unutunca ben isyan çıkarıyorum. Bir sonraki odama gelip benimle ilgilenip beni şımartana kadar.
Tespitleri yaptık güzel. Ben de hem fikirim peki napıcaz?
Dedik ya yar olmaz ama dostluğa lafımız yok.
Kızma; bekleme, umma, affet, sal, bırak
Annene diyorsun ya, senin ona kızmaya hakkın yok.
Senin de yok.
Bırak bekleme, umma, onunla ilgili planlar kurma, onun hayatında olmaya çalışma.
Arkadaşlığınızda dostluuğunuzda dvam et…
Yapabilecek misin?
Ben de sana güvenmiyorum.
Diğer yanda ona, çünkü hayatımda ne zaman onun yar’lığından vazgeçsem o bi coşar.
Bu kadar yazdım bu kadar hem fikirim ama o salma enerjisi yok bende.
Önce şu kızgınlık ve beklenti olayında temizleyelim ruhu.
Ödev: bin kere senden hiç bir beklentim yok, sana kızgn değilim, en iyi arkdaşımsın
Hafta sonuna kadar vaktin var. Cümleleri bu anlama gelecek şekilde değiştirebililrsin.