26 Ağustos 2019 Pazartesi

Psikiyatrik Çözümlemeler

Gülseren Budayıcıoğlu'nun iki romanını okudum peş peşe...

Roman ama benim için psikiyatrik çıkarımlar yapmak açısından çok faydalı bir okuma oldu.

Kendimi, çevremdeki insanları, yaşadıklarımı, hissettiklerimi bir yere oturtmaya ve bu yazıyı yazmam gerektiğini hissettirdi bana.

En önemli öğreti insanın 7 yaşına kadar yaşadıkları, travmaları, korkuları, hatıraları geleceğini şekillendirirmiş.

Çocuk bu döneminde sevildiğini, korunduğunu hissetmezse ileri ki dönemlerde bunun yansımaları hayatına şekil verirmiş.

Ve kader motifi

Kaderimizde örülen motife gün gelir geri dönmeye çabalarmışız. İşte o motifte ilk 7 yılda örülürmüş.

Ben de bu yazıyla kendi ilk 7 yılımı hatırlayıp kader motifimin örneğini çıkarmak istiyorum.

Aslında kitabı okurken kapağını kapattığım anlarda öyle hücum etti ki düşünceler,  sanki o an yazsam bi çırpıda çıkardı ama her zaman  ki gibi yazmak için uygun zaman ve mekan aradım kendime. 

ilk nerden başlayalım...

Annem bana hamileyken evine ilk icra gelmesi

insan bu koşullardayken karnındaki ikinci çocuk için keşke olmasaydı demez mi?

devam eden yıllarda maddi sıkıntılar ve zorluklar ardından gelen üçüncü çocuk 

yani çok sevilip şımartıldığım bir ortam hatırlamıyorum

hatırladığım annemin bir kaç öfke nöbeti var, bir tacın kırılması mesela

şimdiki anneler gibi çocuk psikolojisi aman bozulmasın gibi dertleri yoktu, düşünecek lüksleri de

onun da açısından baktığında o da zor şeyler yaşamış

böylesi sorumsuz bir adamla, hiç alışık olmadığı borçlu ve yalancı bir düzenle ve 3 çocukla

hayatı kolaylaştırmak için çok fedakarlık yaptı o da, gece gündüz uyku, gezmek nedir bilmeden çalıştı.

bugüne gelmemiz, sahip olduğumuz her şey onun çabasının eseridir. 

biraz fazla güçlü olduysam da o zaman ki zorluklar ve mücadele etmemdir.

baba figürüne bir giriş yapsam

orası zaten yok.

bana göre olmayan bir şeyin yokluğunu hissetmezsin durumu

ama bilinçaltı arıyorsa kendine böyle bir model

küçükken yoksa büyüdüğünde de benzerinin peşine düşüyor

yani olmayanın

:)

ne güzel anlattım di mi durumu

aynen durumum bu

ben hep yoku sevdim, yanımda olmayanı

duygularını hiç anlatmayıp, kaçak güreşeni

evet ben çocukluğumda yaşadığım baba modelinin peşine düştüm

yokken varmış gibi -çünkü baba hep vardır olmasa bile adı vardır ya- 

işte ben de 19 senedir var mı yok mu belli olmayana sıkı sıkı sarıldım

çünkü o babamdı benim

hayalimde olmasını istediğim şeylerde yakınlaşma karşı cins arzusu olsa da

bir aradayken o olmayan elektriğin tutkunun nedeni buydu belki de

sonuçta bilinç altım onu baba olarak algılamış olabilir mi?

benden hoşlanan benimle yakın olmak isteyenleri hep sosyal nedenlerle red ettim

acaba onlarda da aslında babası tarafından sevgisi belli edilmediği yada baba uzakta olduğu için sevgi alamayan kız çocuğunun kendini sevilmeye layık bulmamasının red etmesi mi vardı?

işte üstüne düşmeyen, arada bir ilgi gösteren, sevse de belli etmeyenin peşinden ayrılmaması, en ufak bir ilgi de yelkenleri suya indirmesi hep bu küçük kız çocuğunun babası tarafından sevilme arzusundan mıdır?

Peki ya O

annesi hamileliğinde korseyle saklamış hamileliğini, istenmemek, yok sayılmak
nasıl bir çocukluk geçirdi bilmiyorum
ama ablasının ilk erkek çocuk doğduğunda anneanneye gönderilmesi onda nasıl bir travma yaratmıştır.
o da muhtemelen otoriter ve sevgisin göstermeyen kuralları olan bir baba
anne de öyle çok sevgisini belli etmeyen, etliye sütlüye karışmayan gibi 
O da bende annesini bulmuş olabilir mi ki?
Ne ileri ne de geri gidemiyişimiz?
ve bir türlü yanmayan tutkunun ateşi

Eee hadi bulduk diyelim tutku katillerimizi

Nasıl tedavi edicez, nasıl iyileştiricez bu ruhları

Telkin?

O senin baban değil, babanın yerine de koyamazsın

ilişki yaşamaktan yakın olmaktan korkma çekinme

hadi ben fark ettim kendimi iyileştirdim, onu nasıl iyileştiricez?

Ona da ben senin annen değilim mi diye fısıldıycam.

kendini değersiz hissetme durumu olabilir mi bizde?

Çünkü naptığımızı anlatmayı sevmiyoruz, çünkü ilgilerini çekebileceğini biizm hayatımıza ait şeylerin başkalarınca önemsenmediğini düşünüyoruz.

O kendini iyi ve önemli hissetme için sürekli bir yardım, iyilik hareketlerinde, hep bir şeyleri birilerini ayağa kaldırmaya onore etmeye çalışıyor. karşılığında bol bol övgü, sevgi alıyor.

ama onun da kendine ait sağlıklı bir ilişkisi yok ki bunca yıldır

yani çok sağlıklı da ben uyduruyorsam bunları

kendini sevilmeye değer bulmuyor

aslında ikimiz de çok değerliyiz

ve biz çok seven insanlar var

ama biz hep kendimizi çekiyoruz

19 yıllık kaderimizde de biz birbirimize iyi gelmek için var olduk belki de

Genel olarak bugüne gelmiş, aşk ilişkisinde bir türlü yola çıkamamış ben olsam da

güçlü bir kişiliğim ve duruşum varsa

yine bunda büyük bir ailede dayı, teyze, anneanne, dede, kuzen sevgisinin sarıp sarmalamasının, okumanın, iç görüyle her daim kendini anlamanın yeri olduğunu düşünüyorum.

7 yaşıma kadar olanları hatırlamaya çalışırken

ilkokul yıllarım geliyor haliyle 5,5 yaşında ilkokula başlayan biri olarak

ilk 10 Kasım töreninde şiir okumak için öğretme beni seçmese de seçmelere gidip şiir okumak için seçilmem, sonrasında öğretmenin sınıfın ortasında ben seni göndermedim niye gittin diye beni sorgulaması ve ağlamam. eminim ki bilinçaltımda sana izin verilmediği sürece bir şey yapma isteme korkusunu tetiklemiş olabilir. Pis ilkokul öğretmenim, sen kimsin ki o yaştaki çocuğun heyecanını köreltirsin. bilmiyorum belki şakayla karışık sorgulamıştı beni ama bilinçaltım hiç de öyle hatırlamıyor o anı.

sonra ilkokuldaki bir arkadaşımın annesi

evet o kadını da hiç sevmedim hala da sevmiyorum

kızının dengi olmadığımı düşünüp benimle arkadaşlık etmesini istemezdi. aksi gibi birbirimizden de ayrılmazdık kızıyla. yalnız o kızın da bir kötü huyu vardı tokat atardı

evet ilk okul birinci sınıftayken ondan tokat yediğimi hatırlıyorum. sonraları ben de ona atmaya başlamıştım.

bu hatıraların bilinç altımda bıraktığı izleri de delete edelim lütfen

ve gelelim yine kadın erkek ilişkimize

evet ben kendimi hep değersiz görüyorum

ve onunla görüşmediğimiz, o benimle ilgilenmediği zamanlarda da bu değersizlik hissim artıyor.

beni sevmemesine ilişkin bahaneler buluyorum

sonra yine sık görüşmeye başlayınca yokluğunu unutup mutlu oluyorum.

evet sevgili bilinç altım şimdi sana söyliyceklerimi dinle ve bu kodları lütfen eskileriyle değiştir

sen değerlisin her insan gibi, bunun için birinin seni seviyor ve tercih ediyor olması önemli değil

sevdiğin adamı baban rolüne koymuşsun, çıkart o rolden

eğer çıkartmazsan bil ki ne tutku olur, ne çocuk :)

sen onun annesi değilsin

sen de onun bilinç altına lütfen bu mesajı ilet

sana geri dönebilir miyim diye sordu ya bana rüyamda

söyle, elbette dönebilir onu aşkla seven bir kadını kaçırmak istemiyorsa hatta çabuk dönsün


O da benim gibi 







Sana Geri Dönebilir miyim?

Bir rüya...

Sabah onunla uyandığım
Belki tatil belki başka bir yer
Onun arkadaşı var benim tanıdığım birileri
Normal sıradan bir ortam
Bi masa etrafındayken sonra o karşıdan bana doğru geliyor
Benim de önümde bir tabak
Tabakta kalan son fasulye tanesini çatalıma takmaya çalışıyorum
O yürüyüp arkama geçiyor
Ensemden yavaşça yaklaşıp kulağıma “sana geri dönebilir miyim?” Diyor
Ben de hafifçe ona doğru dönüyorum
Şaşkınlıkla
Yüzlerimiz birbirine yakın
Ama en önemlisi duygusal titreşimi hissediyorum rüyamda
Aşık olduğun adamla yakınlaşmanın kıpırtısını heyecanını
Ve yüzümde gülümseme içimde bu hisle uyanıyorum
Hayırlara iyilere gitsin

11 Ağustos 2019 Pazar

Garip Rüya

Acayip bir rüya
Çağrı merkezinden sevdiğim kızlardan biri arıyor
Dün gece nöbetteyken kameralardan bazı şeyler gördük
Binaya girişini sizin masanıza geldiğini falan dedi
Bi inceleme yapılıyor falan dedi
Sonra yine çağrı merkezinden bir çocuk
O da izlemiş görüntüleri
Ama görüntülerde ne olduğunu anlatmıyorlar
Kim olduğunu da sonra çocuk ağzından “ser” diye kaçırıyo
Bizim şirkette çalışıyor
Bana karşı da saplantılı bir şeyleri olduğunu anlıyorum konuşmalardan
Şirkette tuvalete gidiyorum geri döndüğümde bizim kar yok
11. Kat var ama bizim kat yok
İniyorum çıkıyorum
Başka insanlar
Başka şirketler
Merdivenle iniyorum çıkıyorum ama bizim kat yok
O arada bi süpermarkette 3-4 tekerlekli sandalye ile dolaşıp sohbet ediyoruz
Sevdiğimde var
Belki o sandalyeler alışveriş arabası gibi yani yürüyebiliyoruz
Bi ara sevdiğimle yalnız kalınca
Ne kadar saçma di mi diyorum
Paralelde öteki hikaye devam ediyo
Bu sefer ik’dan kişiler
Onlarda biliyor kişiyi ve olanları
Kişiyi o da teyit ediyor
Görüntülerden bahsediyorlar
İncelemelerin sürdüğünü söylüyorlar
Onlarla konuştuğumuz yer
Köpüklerin taştığı bi jakuzi misali bi yer onlar içinde
Ama ben girmiyorum
Hatta bi ara niyetlensem de temiz bulmadığım için girmiyorum
O mavi gözlü çipil oğlanın
Bana büyü gibi bi şey yaptığını bu yüzden katı bulamadığımı düşünüyorum
Garip di mi

1 Ağustos 2019 Perşembe

Kısa not

Yazmama rekorumu kırmış olabilir miyim?
🤔
Uzun uzun Girizgah yapmıcam

Sabah rüyamda babamı arıyorum bi şey sormak için
Efendim kızım diyor
Böyle cevap vermesine şaşırıyorum çünkü gerçek hayatta demişliği yok
Sonra onun yeğenlerinden en büyüğü çok zengin biriyle evleniyormuş
Silivri’li galiba
Bana ne ki?
Garip yani hiç bi yere oturtup bağlayamıyorum

Başka konuda da yazcak başka bi’şi yok
🙋‍♀️