28 Haziran 2018 Perşembe

Ara özet...



Gittikçe daha az aklıma geliyor derken, ansızın aklıma garip bir geçmiş anla ya da olabileceğine ruhumun inandığı bir gelecek görüntü geliyor.

Hiç aklımda yokken pazar sabahı uyanıp o an aklıma gelmesi. Beni düşünmesinden olabilir mi?

Çünkü ben tetikleyecek hiç bir şey yapmamıştım.

Bayram tebrikleşmesinden sonra ne ondan ne de benden bir hareket olmadı.

Ondan olmaz da zannımca. Ben yine bi daha ne zaman aşka gelirsem coşarım. Coşmam demiyorum çünkü kendimi biliyorum.

Bu aralar sakinliğimin altında cool düşünme, bilinç altının baskı altında olmadan rahatça kendini ifade etmesini sağlıyor gibi geliyor.

Ne diyor?

Diyor ki,

Bu sefer o da durumun ciddiyetinin farkında eskisi gibi olamazsınız. Geçen seferlerdeki gibi hiç bir şey olmamış gibi davranmayacak. Senin yine aynı sarmala girmeni de istemiyor. Kendisinin de verebileceği bir söz yok. Bittik biz.

O gelen henüz hiç yaşanmamış görüntüler ya çok güçlü hayal alemimin bir oyunu bana. Ya da kollektif bilinç altımın gelecek habercileri.

Sakince çekilip kenara, artık olmadığını sükunetle kabullenmek istiyorum.

Ama o içimdeki ya o 18 yıl diyor. Neden ben diyor?

Diyorum ki ona. Neden ben diye bir şey yok hayatta. Başına bir hastalık sıkıntı geldiğinde neden ben diyemezsen, neden aşksız kaldım, sevdim sevilmedim diyemezsin.

Daha öncekilerde olduğu gibi yokken kötülemek, tu kaka demek kolay. Halbuki ilgilense görüşsek böyle olabilir miyim ki?

Bugün söyleniyorum ona 

"bak şimdi nasıl uzak duruyorsan o zamanlarda davranabilirdin böyle. Biliyordun zaafımı hep söyledim. Ama işine geliyordu. Bana özel hissettiriyordun kendimi."


17 Haziran 2018 Pazar

Test Başarılı

Testleri başarıyla geçtik bence...

Telefonla bayram tebrikleşmesini de yaptım. 

Ve o kalp çarpıntısı yok 👍🏼

Ne ararken ne konuşurken

Kapattıktan sonra da bir şey hissetmiyorum

Sanırım oldum ben 😄

Ki zaten son iki günde de çok az aklıma geldi.

Bayram aramasını da özellikle yapmak istedim. Çünkü 7 ay üzerine ilk konuşmamız, çok genel bir neden için sıradan rutin bir konuşma. Olabilecek en masum bahane. 

Kafamdaki bi kirişi daha kırmak için gerekliydi. Attığım her adımda sıradanlaşıyor, ben kendimi özgür kılıyorum sanki.

Konuşmamızı da görsen o kadar rahat ve akıcıydı ki. Kimse inanmaz 7 ay öncesine.

Neyse...

Çok da yazacak bir şey hissetmiyorum. Sadece durum bilgilendirmesi için notu buraya bırakıyorum.


Normalleştik merkez. Hatta bugüne kadar hiç olamadığımız kadar normal arkadaşız yani 🤪

14 Haziran 2018 Perşembe

Rüyalar Rüyalar

Ne rüyalar ne rüyalar

Her uyuyup uyandığımda

1. Üzerimde gelinlik var son anda çıkan bir şey. Yanımda ablam var. Kuaför ayarlamaya, mekan ayarlamaya çalışıyorum. Ama damat detayını halletmediğimi  hatırlıyorum. Onu arıyorum önce nasılsın iyimisin genel konuşmasından sonra, durumdan bahsediyorum ona hani evlenelim falan da değil. Sadece sessizlik oluyor telefonda hiç cevap vermiyor. İçimden geçiriyorum işte istemediği bir konu susuyor her zamanki gibi. Konuyu normale bağlamak için ne söylesem acaba diye düşünüyorum. Ama içimde hiç bir üzüntü sıkıntı stres yok. Uyandığımda da evlenmeye niyeti yok bunun hissi  kalmıştı aklımda.

2. Bu rüyayı unuttum şu an hatırlamıyorum.

3. Bir tiyatro salonu gibi bir yerde. İçerden çıkacak kabalığı bekliyoruz. Bir tiyatro oyunu gibi bir şey biz yapmışız. Çıkanlar tebrik ediyor elimi sıkıyor. ÖB var Pınar Altuğ var yanımda o da kutluyor falan. Sonra TO var. Fakat onun bir arkadaşı ölmüş adı Raşit’miş. Oyuncuymuş, oynadığı bir iki dizinin ismini söylüyorlar falan. Ben bu rüyayı daha çok projemize bağladım. İnşallah çıktığında böyle tebrikler alır, başarılı oluruz.

12 Haziran 2018 Salı

12 - 7

bugün ayın 12’si miymiş? 😱

Yani tam 7 aymı geçmiş o konuşmanın üzerinden

Ve biz susa susa o gün mü konuşmaya başlamışız eskisi gibi

😳🙄

Gerçekten ilginç tesadüf...

O yazdığımdan sonra o yazdı, yazıştık dakikalarca

O her sene çok merak ettiği kaç gün oruç tutmadığımı da uygun bi soruyla öğrendi

😂

Yazışırken muhtemelen yanlışlıkla whatsp aramasına bastı çalan telefonumda onun adı, ama ben de çarpınmayan bir kalp

Sesini duyma ihtimali heyecanlandırmadı

İşte şimdi gerçekten normalleşiyoruz

Değerli

Ha ha

Aynadaki  kendime baktım. Bugün mutlu, güçlü ve havalıyım. Gözlerimin içi gülüyor.

Şükür

Hayatımda değişen bir şey yok. ama iyi hissediyorum.

Dualar ediyorum, işaretler bekliyorum ya...

Belki de Allahım içime verdiği enerji ve motivasyonla direk beni işaret haline getiriyor.

Şükür.

Aynadaki ben. Değerliyim ben diyor. Değerimi bilmeyenin kendi eksikliği. Bana hak ettiğim değeri vermesini beklemiycem.

Ben alıcam.

Ama ondan değil hayattan herkesten.

Ben değerli, özel ve tekim çünkü.

İşte bu motivasyonla yazdım.

Bi iftar bile yapamadık bu sene dedim. Evet yaa dedi o da

İşte bak bu normalleşmek.

Ben kendi kendime düşündükçe anlamsızca büyütüyorum,büyütüyorum sonra o büyüyen şey benim üstüme oturup beni eziyor.

O yüzden alt üst anlam yok artık.

Aramıyorsa aramıyordur, yazmıyorsa yazmıyordur. Bunun bağlanacak bir nedeni hele de bana özel bir nedeni olmak zorunda değil.

İşte o yüzdendir ki artık an.

Yazarken kalp çarpıntısı falan yok, zehrin etkisi azalıyor sanırım :)


Bekle

Bu sabah da motivasyonun zirvesindeyim. Kendimi güçlü ve mutlu hissediyorum. Hatta o düşündüklerinden birini yapacak kadar.

Hatta ramazan da bitti bi iftar yapamadık diyecek kadar...

Ha ha

Bi de olurmuş, bu akşam iftar yapar mışız.

Ama şu an hissettiğim o çaresiz aşk, görme arzusu değil. Güçlü kendinden emin arkadaşlığı deneyebilir miyim ki.

Çünkü inkar ve uzak durma olayı büyütüyor.

Evet bugün benden bir şeyler bekle 👍🏼

11 Haziran 2018 Pazartesi

Gel-Git Zirvesi

Yine gelgitlerin zirvesindeyim...

Ctesi ooh düşünmüyorum artık ne güzel derken, pazar günü aklımın köşesinden sokulmalar, aramam sormam bir daha derken....

An itibariyle, yazsam mı, arasam mı derken görüşelim mi desem moduna kadar geldim.

Normalleşmik mi amacım, kendimi mi sınamak, onu mu görmek, ona sevildiğini hissettirmek mi?

Pazar günü sen bunu gömüyosun da onca güzel anınız var, onların hatrı da mı yoktu. Bugün, hayır ya sen abartıyosun büyütüyosun, halbuki onda her şey düz ve stabil. Geçmişte her moladan sonra döndüğünde seni özlem ve sevgiyle kucaklamadı mı. Hatır kıymet bilmeyen öküz değil ki o. Haksızlık etme diyor o iç ses.

Kafamda deli senaryolar. Ya vitiligo yüzünden uzak tutuyorsa kendini. Zaten görüşme fikri de ordan düştü aklıma. Kaçış yok.

Diğer yandan bütün kafamdakiler bu adam beni seviyor ama cesareti yok üzerinden yürüyor. Halbuki açık açık diyor ben arkadaşlarıma böyle değer veririm. Sen de öylesin. Ama ben niye hala buna inanmak istemiyorum.

Hislerim neden başka şeye söylüyor ya da söylediğine mi inanmak istiyor.

Önümüzdeki günlerde göreceğiz ne haltlar yiyeceğimi. 🙈

Çünkü düşünmeye başladıysam yapmam da yakındır. Ama hangisini?

8 Haziran 2018 Cuma

Hatırlatma

Kişisel gelişim kitaplarını okumayı bırakmıştım...

Aslında çok da başladım sayılmaz, anti kişisel gelişim bile diyebiliriz...

Her sene bu dönemlerde kendime kendimi hatırlatacak, gücümün cesaretimin yeniden farkına varacağım şeyler çıkıyor karşıma...

Geçen sene ciddi bir dönüşümü tetikleyen bir tanıştırılma

Bu sene okuduğum iki kitap

Atarlı Evliya ve Keşke Kadın Olsam

Gerçekten unutuyoruz

Mütemadiyen hatırlatmak gerekiyor kendime kendimi

Güçlü bir kadın olduğumu unutmamam gerekiyor.

Tam olduğuma tamamlanmaya ihtiyacım olmadığını...

"Ben tamım. Aşk beni tamamlayamaz çünkü ben zaten tamım. Aşk sadece yaşamıma, bana destek olur" cümlesini bir makalede okuyup kitabı merak ettim. Ama kitabın içinde bu cümleye rastlamadım.

"Kendinize niye bu kadar duygusalım. OLMAMALIYIM dediğiniz hiç oldu mu? Eğer olduysa bilin ki gücünüzü bir yerlere kaptırmışsınız. Geri alın lütfen kendiniz olun " KKO

"O değeri verebilecek olsaydı, en başında zaten verirdi. O değeri siz vereceksiniz elinizde bulunan antikaya" KKO

"Ne yaptığınız değil, nasıl bir enerji ile yaptığınız sonuçları değiştirecektir." KKO

"Her insan sadece seçer ve yaratır. Diğer bütün insanlar da onun seçim ve yaratımlarına eşlik ederler, hepsi bu" AE

"Güvende olmadığını hisseden, korku dolu olan sürekli merak eder" AE

"Ne hissedersen onu yaratırsın" AE

"Temel sebep, insanın kendi değerini bir şeylere bağlamış olmasından kaynaklanır. Kendine zihin ile değer bulmaktan vazgeç" AE

"Ben de en nihayetinde bir kulum Allahım. Korkularım sana emanet, bana yardım et" AE

"Değer yargılarınızı gözden geçirin, sebepsizce değerli olmayı deneyin" AE

"Odağını kendine değil de dışarıya (karşındakine) verirsen onu kuvvetlendirir, sen kaybedersin" AE

3 Haziran 2018 Pazar

Yol bulmaya çalışıyorum

En son yazdığım pazardan sonra kötü bi pazartesi geçirdim. Öğlen arkadaşımla ağaçlar arasında yaptığımız yürüyüşte, konuştuk. İçimde o birikenleri tespitlerimi söyledim.

Benim attığım o ilk adımdan beri daha bir kere bile birbirimize nasılsın demediğimizi bizim normalleşemiyceğimizi söyledim. 

O dertleşme iyi geldi bana. Sakinleştim. Duruldum.

Siparişini verdiğim kitaplardan biri olan Atarlı Evliya’yı okumaya başladım.

Anti kişisel gelişim kitabı aslında. Bazı şeyleri farketmemi sağladı. Fark ettiklerim yine kendimi sakinleştirmek için yakıştırdığım şeyler mi, gerçekler mi henüz değerlendirme aşamasındayım. 

“Onu kendimden çok sevdim. Kendimden çok değer verdim. O beni severse ben de değerli olacaktım.

Kendimi seviyorum desem de, başkasını benden öne koyduysam çok da doğru sayılmaz bu söylediğim”

Kabul ediyorum, farkındaydım bir süredir aslında. Onu nerdeyse ilahlaştırdım gözümde  😣 mutlaka sevmeliydi beni. Dünyam onun etrafında dönüyordu. 

Belki de benim bu büyük sevgim korkutuyor onu ya karşılığını veremezsem diye. Ya da ben yine kendi kendime bahaneler üretiyorum.

Benim kendimi bulabilmem için yaşıyoruz belki de bunları. Çünkü böyle kör bir aşkla kendini yok sayarken sağlıksız bir ilişki olacak. Ben ne zaman kendi değerimin farkına varır, önce kendimi sevmeyi öğrenirsem hayat o zaman akmaya başlayacak.

Yani yine karışık kafa hazmetmeye çalışıyor. Yeni bir bakışla yolunu bulmaya çalışıyor.


Bugün tesadüf eseri hocasıyla spor derslerinin videolarına denk geldim. Ve bir videoda sol elinde vitiligo olduğunu gördüm. Kesinlikle son görüştüğümüzde yoktu böyle bir şey.