Gittikçe daha az aklıma geliyor derken, ansızın aklıma
garip bir geçmiş anla ya da olabileceğine ruhumun inandığı bir gelecek görüntü
geliyor.
Hiç aklımda yokken pazar sabahı uyanıp o an aklıma
gelmesi. Beni düşünmesinden olabilir mi?
Çünkü ben tetikleyecek hiç bir şey yapmamıştım.
Bayram tebrikleşmesinden sonra ne ondan ne de benden bir
hareket olmadı.
Ondan olmaz da zannımca. Ben yine bi daha ne zaman aşka
gelirsem coşarım. Coşmam demiyorum çünkü kendimi biliyorum.
Bu aralar sakinliğimin altında cool düşünme, bilinç
altının baskı altında olmadan rahatça kendini ifade etmesini sağlıyor gibi
geliyor.
Ne diyor?
Diyor ki,
Bu sefer o da durumun ciddiyetinin farkında eskisi gibi
olamazsınız. Geçen seferlerdeki gibi hiç bir şey olmamış gibi davranmayacak.
Senin yine aynı sarmala girmeni de istemiyor. Kendisinin de verebileceği bir
söz yok. Bittik biz.
O gelen henüz hiç yaşanmamış görüntüler ya çok güçlü
hayal alemimin bir oyunu bana. Ya da kollektif bilinç altımın gelecek
habercileri.
Sakince çekilip kenara, artık olmadığını sükunetle
kabullenmek istiyorum.
Ama o içimdeki ya o 18 yıl diyor. Neden ben diyor?
Diyorum ki ona. Neden ben diye bir şey yok hayatta.
Başına bir hastalık sıkıntı geldiğinde neden ben diyemezsen, neden aşksız
kaldım, sevdim sevilmedim diyemezsin.
Daha öncekilerde olduğu gibi yokken kötülemek, tu kaka
demek kolay. Halbuki ilgilense görüşsek böyle olabilir miyim ki?
Bugün söyleniyorum ona
"bak şimdi nasıl uzak duruyorsan o
zamanlarda davranabilirdin böyle. Biliyordun zaafımı hep söyledim. Ama işine
geliyordu. Bana özel hissettiriyordun kendimi."