29 Kasım 2017 Çarşamba

İyi kandiller

Ona ve kendime...

Çünkü illa ki normal şartlarda iletişim kuracağımız bir gündü...

İmsak kaçta, bu kandilde oruç tutulur mu geyiği döndüreceğimiz rutin bir konu...

Ama yok...

Annesiyle konuştum, gerçekten özledim onu da. İlk fırsatta uğrıycam dedim. O da seviyor beni hissediyorum. Zaten o da sormuş beni kardeşine, alıyorum haberlerini dedi.

Ailesi ve kardeşleriyle diyaloğumda hiç bir şey değişmeyecek, çünkü hepsini çok seviyorum. Zira kendisini de çok seviyorum ama bu sevdam kendi yağında kavruldukça dibi tutuyor. İşte bu yüzden onu o sevdadan ayırıp, normale taşıma çabası sadece benim ki 😔

Ki şimdilik kendisi de bu çabamda yoluma çıkmıyor 😢 yani çıkart beni kalbinden diyor 😭

27 Kasım 2017 Pazartesi

Yazmıyorum di mi?


😏


Yazcak bi'şi yok ki, bazen çok bazen hiç düşünüyorum.


Perşembe günü bi ara öyle bi unutmuşum ki, kardeşiyle sabah rutininde ki fotoğraflaşmamızda onu görene kadar. Sanırım yakınımda olduğunu bilmek, normalde gidip kahve içmeye onu görmeye can attığım koşullar tam tersineydi. Yolda yürürken karşılaşma ihtimali bile huzursuz etti. Çünkü gerçekten görmek istemiyorum. Hazır değilim.


Olmam da beklenemez...


Bir karar aldım ve uygulama, devam ettirme niyetindeyim. 


Özlüyorum çok net. Hatta eskisinden daha çok...


Çünkü artık görüşme bir araya gelme ihtimalimiz olmadığını bilmek koyuyor. Gözlerimin dolmasına neden oluyor.


Bu hafta sonu için çıktığım seyahat kafamı boşaltmakta pek yardımcı olmadı. O da kafamın içinde geldi benle, şimdi de dönüyor 😔


Her an bir şey onu hatırlatıyor, kolay değil 17 yıl boyunca içime işlemiş bir şey bir haftada uçup gidemez ki...


Bir yandan da içimden silinmesini istemiyorum, orda hep kalsın, hatta kendisi de temelli gelsin istiyorum 😢


Uçakta bunları yazarken usulca akıyor yaşlar 😭


O ne düşünüyor, ne hissediyor merak ediyorum.


Son günlerde kardeşinden gelen fotoğraflarda belki tesadüf ama başı ellerinin arasında görünüyor 😬


Dedim ya her şeyde o geliyor. 


Nazende Sevgili şarkısının olduğu cd, nasıl oldu nasıl denk geldi en ihtiyaç duyduğum zamanda bir anda karşıma çıkardı. Bu kadar tesadüf olabilir mi gerçekten? 🤔


Ben bu kadar sene kendi kendime kapılıp gitmiş olabilir miyim? Sanmıyorum.


Hislerim kuvvetlidir. Anlarım, hissederim, soğukluk girer içime. Olmadı.


"Ben seni ne kadar çok seviyorsam sen de bana o kadar aşıksın" -zeynep dizdar yok yok şarkısı


Böyle hissediyorum şu anda da...


Yani ben onu kafamdan silip atamadım yani, kendimi netleştirip yoluma gidecektim ya...


Netleşmiş olabilirim belki ama yürüyüp gidemedim, şimdilik gidemiyorum. Çakılıp kaldım orda.


Ama ona doğru da yürümediğim kesin


26 kasım 2017 - uçakta


Banyo paspaslarını değiştirmeyi kendi kendine düşünüp sonrasında benim paspas almayı düşünüyorsan şurda indirim var demem nasıl bi iletişimdir.


Onca kez ona seni seviyorum biliyosun di mi deyip yolcu edişlerim...


Defalarca bizi evli zanneden insanlarla karşılaşmamız hiç birinde de arkadaşım demeyişi hatta hiç bi şey demeyişi susması...


Ve tabi vermediği kavanozum...


İçinde onlarca anlamsız istek olmasına, istemese de pek çoğunu şimdiye kadar onun için defalarca yapmış olmam. Al işte kullandım diyip beni susturabilecekken, hiç birini kullanmayıp üstüne de hiç birini vermeyişi...


Ama biliyorum geçecek bugünlerde...


Ben onu daha az düşünmeye başlayacağım, yeni birileri girecek hayatıma iyi hissedicem kendimi ve geçecek.


-uçakta devam...


O kadar çok şey anlatmak istiyorsun ki ona, haber vermek


Sirha -dryed aged ve diğerleri

Zennup vardı gidecektik


-Taksi'de eve giderken


22 Kasım 2017 Çarşamba

Zamanıydı

Dün akşam düşünüyordum da, aslında her şey Haziran'da başladı...

Tanıştığım o insan kendime kendimi hatırlatmak için girdi bence hayatıma...

Ve ben onunla vardığım farkındalık sonucunda dedim ki,

Ben hayatımda vermem gereken kararları, vermem gereken zamanda cesaretle kendi başına verip uygulayabilen bir insanım. Eğer bugüne kadar takılıp kaldıysam, henüz zamanı gelmemiştir. Takılıp gitmek değil, akıp gitmek, tıpkı şu an olduğu gibi...

Ve ben kararımı verdim, yaptım, şimdi de olgunlukla yaşıyorum. Olması gerekeni gerektiğinde yaptım.

Hala çok düşünüyor ve hatırlıyorum ama 17 yılı bir anda yok sayamam. İlk aklıma gelen oysa bu hiç kimsenin suçu değil. Zaman her şeyin ilacı. İçimde bi yer hala onu bekliyor gibi farkındayım ama o da kavanozumu vermedi. O bekleyeni de suçlayamam 😔

Geçmişteki işaretleri, zihin okumaları, kur yapmaları, özel şeyleri bir bir hatırlatıyor. 

Zor Oluyor

Zor oluyor gerçekten 😔

Otomatikman aklına geliyor gördüğün bir şeyde. Bunu çok beğenirdi, alsam ona diyosun bir an. Sonra yok artık diyosun.

Mesela bugün bi kitap gördüm. Kitaplıkta olmalı mutlaka dedim içimden, alsam ama ona veremem. Sonra kardeşine veririm bi buluştuğumuzda kitaplığa gönderirim dedim. Aldım kitabı...

Daha pek çok şey...

Gerçi son 3 gündür her öğle yemeğinden sonra ister istemez önüne geliyorum 🎃🙈

Normalde olsa kesin yazardı ama artık farklıyız 😔

20 Kasım 2017 Pazartesi

İlk Temas

Sinderalla'nın arabasına dönüştüremediğim balkabağını Cc yapıp yapıp dağıtıyorum. Aldığım hayır duaları ve iyi dileklerle çoğalıyorum...

Kabak sahibine de değmeliydi, yoksa içimde dert olurdu. 

Bu sabah paket teslim edildi, hiç muhatap olmadan öğlen saatlerinde gayet normal çoooooooooooook başarılı eline sağlık mesajıyla ilk temas gerçekleşti. Afiyet olsun dedim sadece.

O kadar...

Bitti...

Zaten bi şey olacağı yok. Ben hiç yazmayabilir bile diye düşünüyordum. Resmi mesafeli. Sadece ekstradan az yemeye başladığım gün bu yapılır mı dedi.

Durumumuz, mesafeliyiz. Gerçi bu normal zamanlarda da yaşadığımız bir durumdu. Çok da anlam yüklememek lazım. 

Kendime hatırlatma olsun diye yazıyorum şuraya, senin hayatındaki yerini sana erişemediği zaman anlayacak. Özlemesine fırsat ver, uzak dur. Bugün çok özlediğini hissettin biliyorum ama senin olmayan bir şey için vazgeçme kendinden. 

Sabret.

Senin olur mu bilmiyorum ama şu an onun da uzak durmayı seçtiği kesin.

Evet itiraf ediyorum whatsp'ına bakıyorum, napiyim ertesinde gitti sarı yaprakları koydu. Silmedim son yazışmayı orda duruyo. Dün 12 saattir girmemişti, içten içe merak da ediyorum ama yapcak bi'şi yok. 

Sonra sabah bi ara kulağımda bi çınlama oldu acaba beni mi andı dedim. Sonra baktığımda online olduğunu gördüm. İşte 18'likler gibi işaret aramak böyle bi'şey

18 Kasım 2017 Cumartesi

İlk Rüya

Yüzleşmeden sonra ilk kez bu sabah gördüm onu rüyamda...

ÇBi koltuğun iki ucunda oturuyoruz. Ben instada Ayşe Arman'ın bi videosunu ona da seyrettirmek için arıyoryum. Ama halimiz şu an ki hal, yani mesafeli.

Videoyu seyretmek için gelip yanıma geliyor, bi şey seyrettiriyorum ama asıl göstermek istediğim o değil. Eğilip beni yanağımdan öpüyor tatlı bi şekilde, sonra daha fazla bi yakınlaşma için hamle yapıyor. Benim kalp atışım hızlanıyor ve kafamda şimdi biz birbirimizin elini mi tutuyoruz, sevgili mi oluyoruz sorusu geldiği an rüya balonu patlıyor, uyanıyorum.

Ne mesaj almalıyım?

🤔

Kalıplara sığdırmaya çalışma, nasıl geliyorsa öyle yaşa. Etiketinin ne olduğuna takılırsan balon patlar.

👍🏼

Abla

Bu akşam ablama anlattım...

Konuştum dedim

Önce kocaman açıldı gözleri

Sonra anlattıklarımla bir damla yaş aktı gözünden

Ben hiç ağlamdım, duygulanmadım anlatırken

Ama gecenin bu saati geldiğinde özlemeye başlıyorum

O da beni mi düşünüyor acaba?

15 Kasım 2017 Çarşamba

Tespit

Madem arkadaşıyım diğer arkadaşları gibi, ben niye hiç bir arkadaşıyla tanışmadım. 

Halbuki bütün yakın arkadaşları birbirini gayet iyi tanıyor, ben o düğün olmasa hiç biriyle tanışmayacaktım.

Diğer arkadaşları gayet samimi görüşmeler var yani. Ama ben hiç bir yerde bir araya gelmedim. Biz hep baş başa hep yalnız takılıyoruz. Neden bu gizem?

Diğer değer verdiği arkadaşları gibiysem neden bu izolasyon? 🤔

Cevap alıyım

İlginçtir ki bu yaşanan yüzleşmeden sonra hayatımda hissetmediğim kadar güçlü bir şekilde hissediyorum sevildiğimi. 

Ama ne yazarki, şu noktadan sonra sevdiğini bilmem hiç bir şeye yetmiyor. 

Artık ya birbirimizin elini tutarız ya da ben onu görmemek için elimden geleni yaparım. Zaten çok da zor değil biliyorsun, istemesek yıllarca belki de değmeyiz birbirimize.

Yıllarca görüşmemek diyince bi oturdu içime ama 😞

Allahım sen beni hayırlara ilet

Bugün aklıma şu rüyamdaki ev gelio duruyor, hayırdır inşallah

Analiz

Bizde sevgili seçeneği yok...

Ben elimi tutmuyosan, sevgili olamıyosak yok artık diyorum ya, onun için o elin tutulması evlilik...

Yıllar önce ben onlar gibi olmak istemiyorum demişti, sürüncemede kalan...

Yani onun kaçtığı evlilik, hazır değil...

Ve o kavanozdaki tek bir dilek kullanılacak eğer bir gün kullanırsa, o da benim ona evlenme teklif etmem için...

Yoksa içinde sıradan her fırsatta onun için yaptığım şeyler de var. Al kullandım diyebileceği.

Dün akşam aklıma geldi. Diğer hikayedeki benzer kişi "ben evlenicem demedim ki"

Kaçan kişiler, çamura yatanlar ne kadar da benzer, tıpkı kardeş...


13 Kasım 2017 Pazartesi

Sindirme Zamanı

Yeni durumun ışığı altında geçmişi yerli yerine oturtma zamanı.

Ablasıyla gittiği her yurtdışı seyahatinde yarım ağızla gelsene sen de demesi, hadi gel birlikte gidelim dese seviyo çağırıyo olcak ama bu türlü asla çağırmaz, yoksa bugün geldiğinde ardına saklanacak bir şeyi olmazdı. 

Yaptığı onca sürpriz, hediye -amerika'da gördüğünde aklına benim geldiğim- ruhuna işlemişim ama farkında değil. 

17 senedir ben onu ne kadar sevdiysem o da beni sevdi, seviyor. Bunu hissediyorum ve nerdeyse eminim ama korkak olduğu için hiç benim kadar cesur olamadı. 

İlk niyetimi belli edişimin ardından koymalıydı aramıza mesafeyi -ki o zamanlar sadece bir kaç yıllıktı arkadaşlığımız- yok saymak daha kolaydı. 

Aramızdaki şaşkınlık verici telepatik anlaşma, benim seni seviyorum diyen mesajlarım benim ondan hiç bi zaman vazgeçmediğimi biliyodu. Ki zaten vazgeçmemi de istemiyor. Yoksa o kavanoz da, tmm uzak duralım görüşmeyelim sözü de verilmiş olurdu.

Evet yine onu düşünüyorum 🙈

Ama bi anda bıçak gibi kesip atamam ki, yavaş yavaş...

Yine aynı şeyi söyliycem ama hayatıma birinin girmesi gerekiyor. En son dediğimde gelen adayı hatırlıyorum da, zaten yıllardır kazananın hep olması benim karşıma düzgün birinin çıkmamasından.

Bu sefer biri olmasa da onu kalbimden taşımak için ihtiyacım olan kararlılığa sahibim. En önemlisi de kendi kendime debelenmiyorum, dağ dağa küsmüş haberi yok değil yani. 

Hani olurda görüşürsek, ona hiç yapamayan ağzı dili bağlanan kız laf çakabilecek cesarete sahip artık.

Konuşup da gerisine cesaret edemediği için olmamış gibi yapmayı seçen yok artık. O beni çok alakasız konularda konuşturarak unutturduğunu sansa da, biliyor beni. Günün geri kalanında sürekli dolu gözler, sıkılan dudaklar her şeyin farkındaydı.

Aslında o gün beni durağa bırakması -ki ben gerek yok taksi çağır dememe rağmen- kapıdan kendi başıma çıkıp gitmemem her şey normalmiş gibi hissetmem hissetmek içindi.

Bunca yılda o kadar iyi tanıyoruz ki birbirimizi, ben gördüğüm onca rüyadaki anlamlar hepsi onun cesaretsizliğine delil.

Yani hepsi o kadar gerçek ki...

Neyse...

Kendimi ortadan kaybederek onun dikkatini çekme çabam da ona olan sevgime dair aslında, vazgeçemeyişime. İşte o yüzden onu düşünmek konuşmak onun istediği zaten. Yapmıcam.

Önüme bakıyorum artık, bakıcam.

Ağlanmak sızlanmak yok

Bugün bir arkadaşım son zamanlarda bi güzelleştin, gözlerin parlıyo ışıldıyosun dedi, sevgili mi yaptın? Doğruyu söyle dedi.

Yok dedim ne sevgilisi, depresyona girsem girerim sebebim var dedim.

Yani ben iyiyim aslında 👍🏼
Şimdi ben napıyorum?

Whatsp'ı ondan ayrıldığımdan beri açmayarak beni merak etmesini istiyorum. Çünkü yapabileceğim başka bir şey yok 😔

Kendi kendime trip yapıyorum yani.

Farkına varır mı, umru olur mu? 🤔

Bilmiyorum

Zaten değmiyorduk, dokunmuyorduk ki birbirimize, çok bi çaba harcamamıza gerek olmıycak 

Tek dayanağım bu sefer benim ona neden yazmadığım, aramadığım sebebini biliyor

Kavanozumu vermedi...

İşte tam da burda aklıma geliyor

Verse ne olacaktı?

Tmm yardım etcem aramıcam sormıcam seni demiş olsa ne olacaktı?

Şimdiden farklı

Hala içimde bi yer o kavanoza tutunuyo, o da diğer taraftan o kavanoza asılıyor

Yani niye o kavanozu özgür bırakmıyor, beni de bırakmadığı gibi...

Bi ara gerçekten yalvarır haldeydim n'olur ver onları, kullanmıycaksın ama onlar sende kaldıkça içimdeki o umut ölmiycek. Bi yandan da gözümden yaşlar akıyor.

Hatırladıkça o anları, hala nasıl konuşabildim gözlerine net kesintisiz bakabildim diye düşünüyorum.

Yaptım

Ama sonunda yaptım. 

Ne geçti elime, her ne kadar o kavanoz hala onda olsa da hayal kurmuyorum onunla. Ümit beslemiyorum, sadece kendimi onsuzluğa onu düşünmemeye nasıl alıştırıcam ona bir yok bulmaya çalışıyorum. Doğru dürüst ağlamadım, ağlayamadım. Güldürdü beni ağlarken. 

Evde desen hiç bir şey hissettirmemeye çalışmak acayip yorucuydu. Uyuyup uyanınca bazı duygular hafifler ya onu umud ediyodum. Yok uyandığımda her şey ordaydı. 

Sabah da iyi gibiydim. Ta ki ilk arkadaşımla göz göze gelinceye kadar. Anladım ki hemen orda bekliyor göz yaşları

12 Kasım 2017 Pazar

Devam

17 senedir nasıl bir sevgidir bu ben de anlamıyorum ama biliyorum ki ben bu kafayla  bi 17 sene daha 40 sene daha da severim dedim.

Seni hayatımdan çıkartamam çıkmanı da istemem ama o kalbimdeki yerinden çıkartmam lazım. Bilmiyorum belki de yapamıycam, çünkü gördüğüm bi'şeyi hemen seninle paylaşmak istiyorum hayatımda öyle bi yerin var ki çok büyük bir boşluk yaşıycam, işte bu yüzden kendime güvenmiyorum, yardımına ihtiyacım var dedim.

Yardım edemem ben sana dedi

Onu hep böyle seviyim istiyor 😔

Pilates hocamı genç zannediyordu, aynı yaşta olduğumuzu söyledim. Resmini görmek istedi. Yok dedim. Sonra dul ve çocuklu olduğunu öğrenince üstelemedi. Sanırım hocanın vücudumu tanıdığını söyledikten sonraydı bu sorgulamaları.

Yorgun

Bütün kaslarım ağrıyor 😬

Başım da...

Tüm konuştuklarımız aklımdan tekrar tekrar geçiyor, cümleleri analiz ediyorum.

Öncelikle savunma mekanizması şu...

Ben senin farklı düşünmene sebep olacak bi'şi mi yaptım. 

Dedim öyle çok bi'şey yok ama bazen öyle şeyler yapıyosun ki kendimi çok değerli özel hissediyorum. Evet beni seviyo diyorum ama sonra başka bi'şey oluyo hayır normal arkadaşı gibi seviyo diyorum.

18'lik ergenler gibi kendi kendime anlamlar çıkarıyorum dedim.

Yani işte o çok yakın hissettiğim zamanlardan sonraki kaçışlar, onun bugün gelip ama sen böyle umut vermiştinin önünü kesmek içindi. Hiç bir temas dokunma olmadan

Çünkü duygularımdan başka iddia edebileceğim hiç bir şey yok...

Ağladım

Gözyaşlarım aktı, burnumu çektim, güldürdü beni hem ağladım hem güldüm.

Benim seni kalbimdeki o yerden çıkartmam lazım dedim, çünkü sen varken başkalarını sokamıyorum hayatıma, sokmayı denesem de hep seninle karşılaştırılmak zorunda kalıyolar ve ne yazık ki senin karşında pek bi şansları olmuyo.

İnsanlar beni evli yada hayatımda biri var sanıyor, aklımda sen varken çünkü başka birini aramıyorum dedim. X bey bile beni evli sanıyormuş dedim, x bey kim dedi?

Evet yani konumuz x beyin kim olduğuydu.

Sonra psikiyatrime anlattım dedim. Ona da mı anlattın, ne dedi çok merak ettim. Bırak bu adamı mı dedi.

Hayır dedim, her ilişki her insan şahsına münhasırdır bi'şey söylemem dedi.

Bak dedi gözüme girdi doktor.

Evet dedim ona bi saat boyunca seni anlatıp, ağlayıp bi de üstüne para veriyodum. Halbuki bak bedavası var ama yapamıyodum işte. 

Kavanozu da anlattın mı ona dedi?

Güldük

Sonra arkadaşlarımın sen olduğun için başkalarına şans vermediğimi söylediklerini, bi kaç ay önce yine biriyle tanıştığımı ama olmadığını bana hak verdiklerini söyledim. O da pozitif yani dedi ama orda ne ben onun neyi kastettiğini anladım, ne de ne anldığını

Sonuç????

Ben yüzleştim çoğu şeyi de söyledim. O soytarılığa vurdu, kavanoza yine direndi, bana hediye ettiğin başka bi şeyi veriyim istersen dedi. İçimdeki ümidi bitirmeme izin vermiyosun dedim.

Kendine su almaya kalktı, sen de ister misin dedi. Evet dedim ancak bi bardak soğuk su gider üstüne dedim. Ama suyumuz soğuk değil dedi.

Ve yanıma döndüğünde ayakkabı markam üzerinden muhabbeti çevirdi, sonra başka bi konu sürekli beni konuşturacak kafamı meşgul edecek çabayı gösterdi. 

Ama tabi ki başarılı olamadı, normaldik görünüşte gerçi ben hep ağlamaklı ve tükenmiş. Bi daha o konu hiç açılmadı.

Ve Yaptım

Yüzleştim...

Kendimle, onunla...

Ama ne oldu?

Hiç bir şey...

Ben senin farklı hissetmene neden olacak bi'şey mi yaptım da yokmuş gibi davranıyorum dedi. Benim tıpkı son çıktığıma yaptığım gibi...

Ver kavanozumu dedim, tmm vazgeçtim kavanozdan o senin olsun içindekileri ver dedim.

Vermiyo, belki kullanıcam diyo...

Yapma diyorum sen onu vermedikçe onlar sende durdukça bende ki ümidin yaşamasına neden oluyosun.

17 yıldır bitiremediğini bi kavanozla mı bitirceksin diyo.

Biliyorum bitmiycek ama benim için bi sembol.

Okudun mu yazanları dedim, okudum dedi. Biliyosun o zaman özel onların hepsi.

İşte ben tek başıma yapamıyorum, seni o yerden çıkaramıyorum tek başıma. Denedim ama her seferinde yenilip kendime bi anda özlemine düşüp sil baştan oluyorum. Yardımına ihtiyacım var.

Ben napabilirim ki?

Görüşmeyerek, aramayarak, sormayarak.

Yardımcı olamam yapamam dedi. Aramıycağıma sormıycağıma özlemiyceğime söz veremem dedi.

10 Kasım 2017 Cuma

Ruh Doktoru

Dün akşam bitti okumalarım.

4 koca yıl

önce ruh hastası kıvamında, son bir iki senedir toparlamış

hatta son sene iyice mantıklı

hatta PMS'sinin esas katil olduğunu bulduktan sonra hiç ağına düşmemiş

verdiğim karar hep aynı aslında

ama her seferinde de uygulayamayan da ben

bırak konuşmayı sevgisini özlemini belli etmediği için kendine saydıran da

tıpkı geçen hafta olduğu gibi

evet konuşasım, yüzleşesim gerçekten çok var

ama yapamıyorum

önümüzdeki günlerde yapabilir miyim?

belki

çünkü artık olay, beni seviyor musun, sevgili olabilir miyiz değil

ben sağlıksız bir bağ taşıyorum, bundan kurtulmak için yardımına ihtiyacım var

arkadaşlığına, desteğine...

dün akşam aradım, cevap vermedi

diyecektim ki; ben görüştüğümüzden bi'şey anlamadım bi program yapalım

dönmedi de tüm gece, yazmadı da

ama çok umursamadım

sabah aradı

dün gece şarjı bitmiş, arayamamasının cevap verememesinin nedeni

ve söyledim seni niye aradım biliyor musun diye

evet anlamadık bir şey dedi

hafta sonuna bir şeyler yapabiliriz gibi görünüyor şimdilik ama henüz kesinleşmedi

illa ki konuşacağım diye bir şey yok ama kendimi o yazdıklarımdakileri yapmak içim özgür bırakacağım

yazdıklarım belki de kendime dışardan bakmamı sağladığı için, ne kadar saçma sapan anlamsızca kastığımı gördükçe başka bir bakış yakalıyorum kendime

ama en önemlisi

bu gel gitleri yaşarken yazdığım yaşadığımız anlara baktığımda bu adam seviyomuş ya beni diyorum. ben bunu da söylemişim haaa, şimdi söyleyemem diyorum.


6 Kasım 2017 Pazartesi

Ruh Günlük Okumaları

Bu hafta görüşebilir miyiz?

Sana anlatmam gereken şeyler var

Ama sakin bi yer olsun, rahatça konuşabileceğimiz.

Evet aynen bunları yazmak dürtüsündeyim şu an.

Yazarsam konuşmak zorunda kalıcam

Gelirken geçmişi okuyordum 2013'ü 

Senaryo hep aynı ama hep aynı

Hep bi konuşma yüzleşme niyeti, vazgeçiş planı, alternatif aşk arayışı sonra yeniden bulutların üzeri

Yine aynı pişmanlıklar 

Cesaretsizlik, fırsatları değerlendirememenin acısı

Planlar, planlar, planlar

Yani bu akşam hatırlayınca mazimi işte böyle yazasım geldi

-ki halen daha o his gitmiş değil

Yani o el şu an kalkar 🙋

İşte şimdi çağırıp da o zaman gelince kalkmazsa endişem

Onun için bu ruhu bi kaç gün daha okuyacağım

3 Kasım 2017 Cuma

Hiç'ten Sonra

Gece yatarken bütün kaslarım ağrıyodu. 3'te uyandığımda zor nefes alıyodum. Bi mutsuzluk ağırlığı.

Sabah da sahile inip tek başıma oturup ağlamak istedim 

Mutsuzluğum ondan değil aslında kendimden 

40 yaşındayım ama flört etmeyi beceremiyorum, en iyi başardığım cool durmak önemsemiyormuş görünmek

Yazmaya gelince zirveyim ama o kadar

Yazdıklarımı hissettiremiyorum o ayrı

Yapmadıklarıma kızdım kendime

Otoparkta arabadan inince sarılsaydın ya özledim diye üstelik içinden geçti o sırada bu düşünce. Ama o kadar baskıcısın ki, farketmedin bile.

Yürürken koluna girsene, bu da aklına geldi ama sen muhakeme edene kadar yol bitti.

Yani oturup onla konuşana kadar önce sen kendine bi bak, napıyosun?

2 Kasım 2017 Perşembe

Hiç

Bu akşam ki buluşmadan sonra yorumum bu

Hiiiçççç

Anlam çıkaracak üzerine konuşacak hiç bir şey yok

Normal bir akşam yemeği, keyifli bir sohbet o kadar

Yüzleşme olmadı...

Birincisi mekan zaten buna uygun değildi, öyle konuşulacak bi atmosfer değildi.

Benim düşündüğüm yer daha uygundu ama orayı o istemedi, onun istediği yere gittik.

Haliyle ben zaten gitmeden bu fikri terk etmiştim.

Ama konuşsam konuşurdum sanki, öyle güvensiz değildim.

Ne bir söz ne bir program. Ayrılırken demedim bile bi daha uzatmayalım diye...

Bi de böylesini deniyim, belki kendiliğinden geçer