23 Ağustos 2017 Çarşamba

Derin Düşünme

İnsanın pin kodu ile ilgili kitaba 2013'de merak sarmıştım. O zamanlar pin tablomu çıkarmış yaşam döngümde olayları yerleştirmiştim.

Bu seneye derin düşünme düşüyor. 🤔

Evet bu sene her zamanki gibi derin derin düşünmeye devam ediyorum.

Ve her seferinde yeni bir şeyler keşfediyorum. Ne derin bi yaratık insanoğlu kendini bile keşfedemiyo 40 senede, değil ki başkasını...

Yeni keşfim şöyle...

Beni ailem kardeşim sabote ediyor.

Sevgi ölçütü evlenmek demek. Bunca yıldır bu yola giremediğimize göre beni sevmiyor, ben peşinde maymun her dediğini yapıyorum. Sevilmeye evlenilmeye değer değilim. Üzülcem.

Aklınca beni korumak için engellemeye çalışıyorlar. 

Ama bu benim hayatım üzüntüme de acıma da ben karar veririm.

Bunca yıldır onun peşinde sürüklenip giden kendi kararı olmayan biriymiş gibi düşündüm kendimi. Çünkü bana öyle söylüyorlardı. Bire bir bu kelimelerle değilse bile bilinçaltım bu mesajı alıyordu.

Ta ki bir kaç ay önceki tanışma sırasında benim kendimi hatırlayıp farketmeme kadar.

Ben basiretsiz, kararsız akıntıya kendini bırakmış değilim. Öyle olsa çoktan bi dala takılır akan suda olduğum yerde sallnır dururdum. Oysa ki ben akıntıda başım suyun üstünde akıntıyla beraber yol alıyorum. Ve bu yolda kayalara dallara çarpa çarpa yaralana berelene değil keyif alarak yol alıyorum. 

👍🏼

Yani ben kendi seçimini yapıp seçiminin bedelini göze alabilecek kadar cesur bi çocuğum hala. 

Ve benimle evlenmediği için -sevgili olmadığı için demiyorum çünkü bizim lügatta o yok. Çünkü o olsa da bir iki ay içinde evliliğe bağlanmasa şu andan daha büyükmbi kriz demek- beni değersiz hissettirenlere bye bye

Niyetleri asla bu değil biliyorum ama hayatı bu tavırlarıyla öyle bir kodluyorlar ki...

Ben her buluşmada tedirgin, her buluşmada korkak, her buluşmada değersiz...

Ama artık bunu da çözdüm. Farkına vardım.

Onların bana kodladıkları evlenmiyorsa senle seni sevmiyor, değersiz buluyor algosu patladı.

Ne yazık ki bu herkesin sorunu aslında. İnsanlar genel kabul kriterleri belirlemişler sınırlar çizmişler. O kalıba girmiyorsan, 2+2=4 etmiyorsa tu, kaka yanlış.

Sen yanlışsın, değersizsin

Bitti 

Ben değerliyim, güçlüyüm, kararlıyım, seviliyorum, değer veriliyorum. Başkalarının kriterlerinde değil zaten olmamalı da. Bu benim hayatım benim seçimlerim ve hepsinin sonunda kadar önünde ve arkasındayım.

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Rüyadan Gerçeğe

http://ruhumungunlugu.blogspot.com/2017/05/yeni-bir-ev.html


7 Mayıs'ta ki yazımdaki evi gördüm dünyada...  

Ve şu an yazdığımı okuyunca, Beykoz'da olan evin tam köşesindeki tabelada Üsküdar yazması -evet rüyamda da evin yakınında tabelaların olması-

Neden Üsküdar'da olduğunu söylediğimi açıklıyor

😳

Kesinlikle o rüyamdaki ev

Gündüz gözüyle görmeyi çok isterim.

Karşılaşmamız da çok ilginç...

Bi yerden dönüyorduk birlikte ama trafik var diye aralardan hiç bilmediğim bi yerlerden geldik. Hava yeni kararıyor. Üstelik ev arabanın solunda kalıyor. Yani benim diğer tarafımda. Evin sadece belli belirsiz siluetini görüyorum. Bulunduğu mevki bir şeyler o anda bana onu rüyamda gördüğümü hatırlatıyor.

Ona da söyledim.

Ben bu evi rüyamda gördüm. Rüyamı anlattım. Sen almışsın dedim.

Müstakil bi ev almak isterim, satılık mı ben bi bakiyim dedi.

Gerçekten çok ilginç bir durum 😳




20 Ağustos 2017 Pazar

Zor bi gece

Bugün aslında çok keyifli çok güzel bir gündü benim için...

Hatırladıkça tebessüm ettiğim kendimi ait hissettiğim anlarla dolu bir gün...

Güzel bir kapanış da yaptık...

Lakin gel gör ki, evde tam tersine şiddetli bir fırtınaya tutuldum.

Tehdit edildim 😬

Onla...

Cevaplarımı verdim, sükünetle hiç bir şey olmamış gibi davranıyorum ama tabi ki içim karışık...

Bugünün keyifli anlarını hatırlayıp anılarımla şekerleme yapacakken neler düşünmek zorunda kaldım...

😖😫

Her şeyde bi hayır vardır deyip böyle yoğun enerjilerin olduğu bir zamanda sükunetle yaşamayı tercih ediyorum bu zamanı...

Malum güneş tutulması...