29 Ağustos 2014 Cuma

3 aksam

neden kendime sirf benimle olmak istedigine inandiramiyorum kendimi...

vakit gecsin diye, yalniz kalmamak icin seninle diyor o guvensiz ic sesim...

aslina bakarsan ilk iki gun, o kendiliginden geldi. benim orda olacagimi biliyordu sadece ve gelen o oldu...

bugune cok ihtimal vermesem de, 7'ye dogru mesaj atinca anladim, gitmem icin yol yapio

eee bunun neresi vakit gecsin diye senle olmak???

gercekten haksizlik ediosun kendine :-(

kendin inanmazsan sevilmeye istenmeye deger oldugunu baskasi bilmez ki, bilse bile sen yine kosesinden bi kulp bulup baska seye baglarsin onu:-(

once su degersizlik hissiyatimi yok etmem lazim...

bu hafta 3 aksam beraberdik, birlikte olmadigimiz bir aksam ve yarin ki programini biliyorum benden baskasi ile di'il

ama kesmio beni yetmio...

birlikte yuzerken daha iyi anladim ki, insanin caba harcamadan yaptigi yegane sey olan nefes almayi ben onunlayken unutuyorum, onu bile beceremiyorum di'il ki yemek yiyim, konusuyim, olaylari bi yerden alip bi yere goturuyim...

boyle zamanlarda sirf kendimi asmak icin baska birileriyle cikmak, onu hayatimdan cikarmak istiyorum, 

son 3 aksam ki bulusmalarimizi belkinde sirf beni bikinili gormek icin kacirmio olabilir mi acaba???

iste bana bunlarla gel :-))

valla olabilir, cunku yuzmekten cok durup muhabbet edioz...

yemek programi yapan da o...

istemese hayatta isi olmaz

oyleyse benim hissedip de gosteremedigim ama hep onunla olmak istedigim gibi o da istiyo sadece...

ama artik bizim bi yerde cozulmemiz lazim

26 Ağustos 2014 Salı

Duygu Bataklığı,

BB'ye gitmeye karar verdim

zaten bi süredir içimde gitmeli gitmemeli tartıması yaşıyordum

neleri konuşmalıyım diye not alıyordum, alırken yazıya döndü...

"Yapamama", hayal edip kurduğum ortamın gerçekleşmesi ama orada kendi rolümü yerine getirememem, ya da hayal etmesem bile o anda içimden geçen ama içimdeki gizli bi elin beni durduğu spontane anlar

Bence bunca yıldır saplanıp kaldığım duygu bataklığı beni bu hale getirmiş olabilir. Gerçi o bataklığın mimarı da benim o ayrı :((

Onaylanma ihtiyacı hissediyorum, takdir edilmek istiyorum, cesaretlendirilmek istiyorum.

Ama cesaretlendirilmek de kafi değil, mesajı anlamak lazım.

O kadar kapatmışım ki kendimi cesaret verende yeterli olmuyor

O işareti yorumlayamıyorum

Geçmiş birikimler, o hiç bir şey olmayışlar bugün, o öğrenilmişi yok etmiyor :((

Ezip üstüne yeni bir gelecek kurdurmuyor

Yeni yepyeni birisiyle olsa, böyle teslim olmayacağımdan kendimden vazgeçmeyeceğimden böyle ödlek olmıycam belki de

bilmiyorum

ama bu duygu bataklığı sözünü sevdim

bataklığı kurutmam lazım, ıslah etmeli rengarenk çiçekler büyütmeliyim orda :)))

Yapamadıklarım

kızıyorum kendime...

yapmadıklarıma yapamadıklarıma...

hayalini kurduğum ortamın şartların bire bir aynı şekilde oluşması

ama benim hayalimde yaptığım şeyi yapamamam

ömrüm böyle geçip gidecek :(((

neyse ki bu yapamadıklarıma tutukluğuma karşılık o da uzaklaşmıyor benden

alternatif görüşmeler, planlar yapıyor

belki de birbirimize çok benziyoruz

o da benim gibi içinden geçip dışına çıkamayan şeyler yüzünden kızıyor kendine

19 Ağustos 2014 Salı

Bombos

baska bir ulkede, sakin, deniz, kum bulusmasindayim...

donunce vatana sifirlanip, tazelenecek miyim bilmiyorum...

ama su an gunlerden ne, ne is yapiyorum, adim ne, bankada kac param var, hangi hisse senetlerim var, kalbim kimin icin atiyor ya da huzur icin affetmem gereken iyilestirmem gereken bi'siler var mi bilmiorum...

bombosum, sadece yasiyorum...

aslinda iyi bi'sey olsa gerek bu

donunce anliycaz

17 Ağustos 2014 Pazar

Soyadi

cok ilginc bu gun cok ilginc iki yerde adim soyadimi soylemem gereken bi yerde aklimdan gecen ilk sey onun soyadiyla adim oldu...

hic yaptigim bi'sey degil ama

onun soyadiyla ben butun hissediyorum kendimi

garip ve ilginc

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Dostumla Sohbet

bugun uzun yillardir tanidigim cok sevdigim bi dostumla yemek yedik oglen...

askimi, sevdigimi bilenlerdendir, yasadigim gel-gitleri bilendir...

ben kopmussunuzdur diye dusunuyodum dedi...

sonra oneriler de bulundu...

rest cek, bi daha konus

yok hic birini yapmam dedim

o ne zaman isterse olur bu is, ya da olmaz, illa da olcak diye bi'sey yok

ben seviyorum bu halimizi :-)

hep taze askim, heyecanim diri...

artik canimi acitmiyor bu durum, cunku beklentisizim...

ve mutluyuz

birlikte cok egleniyoruz, guluyoruz, birbirimizi sikmadan seviyoruz

...maliyiz, ...meliyiz

yok hayatimizda 

ama birbirimizi seviyoruz

hem de en icten en derinden

bu evliligi, iliskiyi zorunlu kilan bi'sey degil

bizim ruhlarimiz birbirine sozunu vermis zaten...

birbirinden habersiz ayni sarkilara tutulan

hangisine yanayim nazende sevgilim

12 Ağustos 2014 Salı

Kiz Cocugu

Onunla bulusacagim zaman icimde bi yerlerde saklanmis o eli ayagina dolasan heyecandan nefes almayi unutan ruhunu kontrol edemeyen bi kiz cocugu ortaya cikiyor...

neyse ki bulustugu anda nispeten normal bir insana donuyo, 

ama onu kontrol edemiyorum

en azindan varliginin farkina varmam da bi'si

mesela simdi bulusma sonrasinda anlamlar cikarmak hayal kurmak icin yuz beklio benden...

hayir...

yuz bulamiycak benden

normalin disinda hiiic bi sey yok ki, son derece normal bunlar...

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Burlesque

Cocukken dansoz olmak istemem bosuna di'ilmis...

gayet iyi anliyorum sebebini...

o zamanin turkiyesinde muzik ve dansi bir arada gordugum tek sey dansozdu...

ne kadar kendindem uzaklassam da hic bir sey zevk vermiyor desem de...

muzik ve dans hayatima girince baska bi haller oluyor bana...

icine girsem kendimi en kolay kaybedebilcegim sey...

is hayatina girene dek, yolda yururken duydugum muzik yuruyusumu degistirirdi hemen, cakilmasin halim diye kendimi frenlerdim hatta...

o nedenledir ki muzikal bi film kaliteli sanatcilarla yapilmissa beni buyuler, hayallere daldirir ve o sahnede dans eden olmak isterim...

bu aksam cher ve christina aguilera nin birlikte oynadigi Burlesque beni benden aldi, buyulendim...

christina gibi sarki soyleyebilmek oyle dans edebilmek istiyorum....

dans ederken kendimi kaybetmek istiyorum...

dusun ki gecenin bu saatinde oturup bana yazdiracak kadar etkiledi beni...

defalarca izleyebilirim bu filmi, nasil kacirmisim sinemada :-(((


9 Ağustos 2014 Cumartesi

Ay Hali

Yarin gece ay kova burcunda dolunayda, balikta 13 derecede yukselecekmis...

İyi bi'sey mi kotu bi'sey mi benim icin bilmiyorum...

Yaradana karsi gorevimi yerine getirmeye calisirken tek dusunmem gereken O olmasi gerekirken benim aklimdan o kadar cok sey gecior ki :-( 

gerekli gereksiz daha sonra dusunulse de olacak, ama yok illa o zaman...

neler mi gecti onumden???

ay tam karsimda dolunaya 1 var, yarin gece dolunayn dogus nerde seyredilr en guzel???

camlica'nin arkasindan doguyo, zeyrekhane ???

zeyrekhane'e gittigimizde garson soylemsti agustos dolunayi suleymanie minareleri arasinda muhtesem oluo diye

sultan selim'in bahcesi, saphire'in terasi 

yoksa sarayburnu???

sessiz sakin olmali biraz da

a sevdigim onla olabilir miyiz ki?

bugun garip hislerde dalislardayim, bi tarih geldi aklima

 7/7/15

napmak istedigimi bilion sen ;-)

7'nin hayatimdaki onemli temaslarindan bi ikisini daha tespit ettim de bugun temmuz ayina dair...

dur bakiim ne dusundum baska???

boyle seyleri o anda dusunmemem gerektigini dusundum

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Rüzgarda Uçuşan Şarkılar

Rüzgarda uçuşan duygularım öyle yerlere gitti geldi ki,

öyle zamanlara

Portekiz'de gemicilerin geride kalan eşlerinin yaktıkları ağıtlar Fado...

Bir zamanlar benim de içimdeki fırtınalı denizlere saldığım sevdiğimin ardından döktüğüm gözyaşlarına karıştığı   geceleri hatırlattı bana

yanlış anlaşılmasın sevdiğim gitmemişti sadece benim olmamıştı

ama ruhum onunlaydı, o uzaktı bana

şimdilerde resmen birlikte değiliz ama ruhum öyle fırtınalı denizler değil

ben büyüdüm, ilişki, arkadaşlık aramızdakinin adı her neyse o da büyüdü

ben o zamanlarımı döktüğüm göz yaşlarını unutmuştum

ta ki içimdeki fırtınaya eşlik eden Monica Molina'yı canlı dinleyene kadar...

15 yılı kolay geçirmedim ben

6 ayda bir akşam yemeğinde görüşüp kalan günlerde onun hayaliyle yaşamak

ha görüştük görüşcez, ha konuştuk konuşcaz

pes ettim vazgeçiyorum ben deyip bağı koparmaya çalışıp

ondan gelen tek bi cümleyle -cümlenin ne olduğu önemli değil, ondan gelmiş olması yeterliydi-

yeniden sarılmak hayaline

unutmuşum bütün bunları

bugünden dönüp geçmişe baktığımda yapmazdım bugün olsa dediğim


4 Ağustos 2014 Pazartesi

Bezgin

can sıkıntısı yoğun günlerdeyim

çok amaçsız ve boşmuşum gibi geliyor, kendi kendimi hırpalıyorum aslında :(

kim dolu ki, ne amaçları var ki...

ne güzel işte paranı alıyorsun,

gerçi şu an böyle

ama zamanı gelip de projeler başlayınca deli gibi çalışcan onu da biliyosun

tadını çıkar, sıkma canını

aaaayyy şu an yazmak bile eziyet geliyor

zaten yazdığımı da okuyabilecek biri çıksa şaşarım

çünkü ben de okuyamam

o kadar sallama ve o kadar kesik yazıyorum ki

belki bir doktor okuyabilir en fazla

şimdi doktorların el yazısının neden böyle olduğunu anlıyorum

hepsi mi bu kadar bıkkın olur bezgin olur yazmaya üşenir

o kadar çok mu yazı yazdılar da bıktılar

offf neyse ne

benim mecalim yok

hiç kimseye hiç bi'şeye

bugün ona bile mesaj atmadım o kadar bezmişim

(bu yazının orjinalidir aşağıdaki fotoğraf)


1 Ağustos 2014 Cuma

Bayram Analizi

Her yazıya başlamadan önce bir günah çıkarma, aslında ne düşünüyodum da ne yaptım neden yazamadım açıklaması...

Hep savunma ihtiyacı hep yaptıklarımı açıklama ihtiyacından bunlar, güvenli görünsem de güvensizliğimden aslında...

Mükemmeliyetçi olma çabamdan, her gün her an yazmak zorunda di'lim ki...

Aslında derdim kendimden çok kendi içimdekiyle

Çok severiz ve anlarız birbirimizi ama anlıyorum ki, en acımasız da biziz birbirimize

Her seferinde açıklama ihtiyacı hissediyorum kendime...

Hiç bir şey açıklamak zorunda değilsin, unutma...

Ne kendine, ne içindeki o sese...


Bayramları yazmak istiyorum


Bayramlardaki içimdeki o anlamsızlığı

Arayıp birilerinin bayramını kutlamanın zül oluşunu, gelen misafirlerin -aslında hepsinin di'il- gelmesinden onlara hizmet etmekten hoşlanmayışım, ve birilerine gitmek

Ama bakıyorum da sevdiğim insanlara sürekli görüştüklerime karşı böyle hissetmiyorum.

Çocukluk anılarına döner insan,

Neden sevmiyorum bayramları???

Çocukken güzeldi bayramlar, el öperdin harçlık alırdın kuzenler bir araya gelir yapamadıklarını yapardın...

tek başına pastaneye gider, gece yarılarına kadar sokakta oynardın,

eğlenceliydi...

Büyüyünce harçlıklar kesildi, gerçi artık harçlığa ihtiyacım kalmadı -çok şükür- hatta vermek hoşuma gidiyor.

Her bayram sevimsiz bir rutinde baba tarafına gitmek, boncuk gibi koltuklara dizilip amca hala kuzen dede, birbirindene anlamsız konuşmalar laf sokmalar...

işler nasıl, zayıflamışsın, yorgun görünüyosun, niye evlenmiyosun, saçınımı kestirdin bla bla...

samimiyetsiz, mutsuz bayramlaşmalar

o basık, bunaltıcı, sevimsiz kokulu, havasız ev...

evet bunlar bayramı sevmemem için yeterli

ya sonrası

tabi sonrası da var

duygusal hiç bi bağ hissetmediğin biyolojik bağınla bayram gelmiş gelmemiş hiç bir zaman anlamadın...

ev ahalisiyle bayramlaşmak kaçınılan bir şey oldu, çünkü hep zorunluluktu sevimsizdi

ve sonra bir ramazan ayında patlayan fırtına o senenin bayram sabahı ve takip eden 5 sene yaşanan psikolojik savaş...

işte her şey bir çentik atıyor ruhuna, akıp gitmiyor içindekiler takılıp bu çapaklara kalıyor

ve sonunda sen haziranın 3.pazarını sevmediğin için mayıs'ın 2. pazarını da yuvarlayan

bayramların da tadına varamayan ruhu bocalamada boş bir çuval oluyorsun

bitse de şu 3 gün rutine dönsek artık diyorsun

tatile de gitmiyorsun

her yer kalabalık huzur arıyorum diyorsun, yollarda eziyet çekemem diyorsun

diğer yandan annen, bayramları bayram gibi yaşamanın arzusunda

sen de yine her zamanki gibi annem mutlu olsun yeter derdinde, evde kalmaya devam...

acaba diyorum

evlensem

eşimle mutlu bayram sabahları inşa edebilir miyiz?

bayramlarla barışıp yeniden cocuksu heyecanlara kapılabilir miyim??